Call us now:

Giriş
Değer kaybı davası, bir malın (özellikle motorlu taşıtların) kaza veya hasar sonucu uğradığı değer kaybının tazmin edilmesi için açılan bir dava türüdür. Bu dava, Türk hukuk sisteminde önemli bir yere sahiptir ve çoğunlukla trafik kazaları sonrasında gündeme gelmektedir.
Günlük hayatta en sık karşılaşılan örneği, bir aracın kaza geçirmesi sonucu onarılsa bile piyasa değerinin düşmesi durumudur. Bu değer kaybı, aracın ikinci el piyasasındaki fiyatının düşmesi şeklinde ortaya çıkar.
1. Dava Türünü Kapsamlı Açıklama
Davanın hukuki dayanağı
Değer kaybı davası, temel olarak Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) haksız fiil hükümlerine dayanmaktadır. Özellikle TBK’nın 49. maddesi bu konuda önem taşır:
“Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Ayrıca, trafik kazaları söz konusu olduğunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 85. maddesi de uygulanır:
“Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Davanın amacı
Bu davanın temel amacı, malın (çoğunlukla aracın) uğradığı değer kaybının tazmin edilmesidir. Böylece mağdurun zararının tam olarak giderilmesi hedeflenir.
Davanın tarafları
- Davacı: Zarar gören malın sahibi
- Davalı: Zarara neden olan kişi veya bu kişinin zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan sigorta şirketi
Davanın konusu
Dava konusu, malın uğradığı değer kaybıdır. Bu kayıp, genellikle uzman bilirkişiler tarafından hazırlanan raporlarla tespit edilir.
Davanın koşulları
Değer kaybı davasının açılabilmesi için gerekli koşullar:
- Bir zararın meydana gelmesi
- Bu zararın hukuka aykırı bir fiil sonucu oluşması
- Zarar ile fiil arasında illiyet (nedensellik) bağı bulunması
2. Davayı Kimler Açabilir
Dava açma ehliyeti
Türk Medeni Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca, ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişi, dava açma ehliyetine sahiptir.
Dava açma hakkı
Zarar gören malın sahibi, dava açma hakkına sahiptir. Örneğin, kaza yapan aracın sahibi bu davayı açabilir.
Temsilci veya vekil aracılığıyla dava açma
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 71. maddesi uyarınca, dava ehliyeti olan herkes, davasını kendisi veya tayin ettiği vekili aracılığıyla açabilir.
3. Davanın HMK 114. Maddesinde Belirtilen Hususlar Kapsamında Değerlendirilmesi
HMK’nın 114. maddesi, dava dilekçesinde bulunması gereken hususları belirtir. Değer kaybı davası açısından bu maddenin uygulanması şu şekildedir:
Dava konusunun belirlenmesi
Dava dilekçesinde, malın uğradığı değer kaybı açıkça belirtilmelidir. Örneğin, “Aracımın kaza sonucu uğradığı X TL değer kaybının tazmini” şeklinde ifade edilebilir.
Dava talebinin açık ve kesin olması
Talep, net bir şekilde ifade edilmelidir. Örneğin, “X TL değer kaybı tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ederim” şeklinde belirtilebilir.
Dava nedeninin belirtilmesi
Dava nedeni, yani zararın nasıl meydana geldiği açıklanmalıdır. Örneğin, “12.05.2023 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu aracımın uğradığı hasar nedeniyle…” şeklinde açıklanabilir.
Delillerin belirtilmesi
Değer kaybını gösteren bilirkişi raporu, kaza tutanağı, fotoğraflar gibi deliller dava dilekçesinde belirtilmelidir.
4. Zaman Aşımı ve Hak Düşürücü Süreler
Davanın zamanaşımı süresi
Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca:
“Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.”
Hak düşürücü süreler
Değer kaybı davaları için özel bir hak düşürücü süre bulunmamaktadır.
5. Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar ve En Çok Yapılan Hatalar
Sık yapılan hatalar ve bunların sonuçları
- Zamanaşımı süresinin kaçırılması
- Değer kaybının yeterli delille ispatlanamaması
- Dava açmadan önce sigorta şirketine başvurulmaması
Dava sürecinde nelere dikkat edilmelidir?
- Bilirkişi raporunun detaylı ve objektif olmasına dikkat edilmeli
- Tüm deliller eksiksiz sunulmalı
- Dava değeri doğru hesaplanmalı
Yargıtay kararları ile desteklenmiş örnekler
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 31.05.2017 tarihli kararında (Karar özeti):
- Hazine Müsteşarlığı’nın Değer Kaybı Hesabı Tablosu’nun bağlayıcı olmadığı vurgulanmıştır.
- Değer kaybının belirlenmesinde, “aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark” kriterinin esas alınması gerektiği belirtilmiştir.
- Bilirkişi raporlarında şu hususların dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır:
- Aracın modeli ve yaşı
- Hasarın ağırlığı
- Boyanmış olan yerler
- Hasarlı bölgelerin özelliği
- Aracın kullanım amacının (ticari veya özel) değer kaybı hesaplamasında tek başına belirleyici olamayacağı belirtilmiştir.
Bu karar, değer kaybı davalarında bilirkişi raporlarının nasıl hazırlanması gerektiğine dair önemli bir içtihat oluşturmaktadır. Dava sürecinde bu kriterlere uygun bilirkişi raporu talep edilmesi, davanın başarı şansını artırabilir.
6. Dava Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Kanun Maddeleri
İlgili kanun maddeleri
- Türk Borçlar Kanunu madde 49 (Haksız fiil sorumluluğu)
- Türk Borçlar Kanunu madde 50 (Zararın ve kusurun ispatı)
- Karayolları Trafik Kanunu madde 85 (İşletenin sorumluluğu)
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114 (Dava dilekçesinin içeriği)
Kanun maddelerinin detaylı açıklaması
- TBK madde 49: Haksız fiil sorumluluğunun temelini oluşturur.
- TBK madde 50: Zararın ve kusurun ispatlanması gerektiğini düzenler.
- KTK madde 85: Trafik kazalarında işletenin sorumluluğunu belirler.
- HMK madde 114: Dava dilekçesinde bulunması gereken unsurları sıralar.
7. Genel ve Kapsamlı Bir Açıklama
Davanın önemi
Değer kaybı davası, mağdurun zararının tam olarak giderilmesi açısından önemlidir. Bu dava türü, özellikle trafik kazalarında adaletin sağlanmasına katkıda bulunur.
Davanın sonuçları
Dava sonucunda, talep edilen değer kaybı tazminatının kısmen veya tamamen ödenmesine karar verilebilir. Bazı durumlarda dava reddedilebilir.
Dava sürecinin aşamaları
- Dava dilekçesinin hazırlanması ve mahkemeye sunulması
- Davalıya tebligat yapılması ve cevap süresi
- Ön inceleme aşaması
- Tahkikat aşaması (delillerin incelenmesi, bilirkişi raporu alınması)
- Sözlü yargılama
- Karar
Yasal Çerçevedeki Önemli Değişiklikler
Değer kaybı davalarının yasal çerçevesi son yıllarda önemli değişiklikler geçirmiştir:
- İlk Düzenleme: Karayolları Trafik Kanunu (KTK) md.90, başlangıçta tazminat hesaplamalarında Türk Borçlar Kanunu (TBK) hükümlerinin uygulanacağını düzenlemişti.
- 2016 Değişikliği: 26.04.2016 tarihli yasa değişikliği ile tazminat hesaplamaları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na tabi kılındı.
- 2020 Anayasa Mahkemesi Kararı: 17.07.2020 tarihinde Anayasa Mahkemesi, Genel Şartlar’a yapılan atıfları iptal etti ve TBK hükümlerine geri dönüldü.
- 2021 Yeni Düzenleme: 19.06.2021 tarihinde yasa koyucu, hesaplama yöntemini doğrudan KTK md.90’a ekledi.
- 2022 Anayasa Mahkemesi Kararı: 29.12.2022 tarihinde Anayasa Mahkemesi, 2021’de yapılan düzenlemeyi de iptal etti.
Son Durum ve Etkileri
- Hesaplama Yöntemi: Değer kaybı, destekten yoksun kalma ve sürekli sakatlık tazminatları artık TBK hükümlerine göre, gerçek zarar hesaplaması yapılarak belirlenecektir.
- Eşit Uygulama: Tazminat hesaplaması, tüm sorumlular (işleten, sürücü, sigorta şirketi) için aynı şekilde yapılacaktır.
- Gerçek Zararın Karşılanması: Zarar gören kişilerin gerçek zararlarının, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) kapsamında ve poliçe limitleri dahilinde sigorta şirketlerinden tamamen karşılanabilmesinin önü açılmıştır.
- Sigorta Şirketlerinin Sorumluluğu: Sigorta şirketleri, artık Genel Şartlar’a göre değil, TBK hükümlerine göre hesaplanan gerçek zarar üzerinden tazminat ödeyeceklerdir.
Bu değişiklikler, değer kaybı davalarında zarar gören tarafın lehine bir durum oluşturmuştur. Artık dava sürecinde, gerçek zararın tam olarak tespit edilmesi ve karşılanması daha mümkün hale gelmiştir.
8. Sonuç
Değer kaybı davası, bir malın (özellikle motorlu taşıtların) kaza veya hasar sonucu uğradığı değer kaybının tazmin edilmesi için açılan önemli bir dava türüdür. Bu dava, Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiil hükümlerine ve Karayolları Trafik Kanunu’na dayanır. Davanın başarılı olabilmesi için, değer kaybının net bir şekilde ispatlanması ve yasal sürelere uyulması kritik öneme sahiptir.
Son yasal değişiklikler ve Anayasa Mahkemesi kararları, değer kaybı davalarının seyrini önemli ölçüde etkilemiştir. Artık tazminat hesaplamalarında Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması, zarar gören tarafın gerçek zararının daha adil bir şekilde karşılanmasını sağlamaktadır. Bu durum, sigorta şirketlerinin sorumluluklarını artırırken, zarar gören tarafın haklarını daha iyi korumaktadır.
Değer kaybı davalarında başarılı olmak için, davanın zamanında açılması, zararın doğru tespit edilmesi ve uygun delillerle ispatlanması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, Yargıtay kararlarında belirtilen kriterlere uygun bilirkişi raporları alınması, davanın seyrini olumlu yönde etkileyebilir.
Sonuç olarak, değer kaybı davaları, trafik kazaları sonrasında uğranılan zararların tam olarak giderilmesi açısından önemli bir hukuki araçtır. Bu davaların doğru yönetilmesi, mağdurların haklarının korunması ve adaletin sağlanması açısından kritik bir rol oynamaktadır.
9. Sorumluluk Reddi
Bu bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Hukuki düzenlemeler zaman içinde değişebilir, bu nedenle en güncel bilgiler için resmi kaynaklara başvurulmalıdır. Hukuki sorunlarınız için mutlaka bir avukata danışmanız önerilir.
Değer kaybı davaları karmaşık bir hukuki süreci içerebilir ve her davanın kendine özgü koşulları vardır. Bu nedenle, spesifik durumunuz için bir hukuk uzmanına danışmanız, haklarınızı en iyi şekilde korumanıza yardımcı olacaktır.